Test ÇözTürkçe Testleri
Paragrafta Anlam Test Çöz
ÜniRehberi ekibi olarak sizler için YKS – TYT – KPSS – ALES – DGS gibi sınavlara özel Türkçe Paragrafta Anlam Testi hazırladık. Testte toplam 12 Adet Türkçe Paragrafta Anlam sorusu bulunmakta. Sınava başlamadan önce mutlaka süre tutmayı unutmayınız. Haydi Sınava Başla! – ÜniRehberi ailesi olarak başarılar dileriz.
Paragrafta Anlam Test
Tebrikler - Paragrafta Anlam Test adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Celsius ölçeğine göre yapılmış sıradan bir termometre kadar ilkel bir aletin kullanılması bile bizi “bilim”in dünyasının içine sokar. Bu dünyada termik alıcıların, organizmanın ve ortam arasındaki karmaşık ilişkilerin yerini, bir nesneyle ortam arasındaki çok daha basit ilişkilere dayanan bir ölçme alır. Bir sıcaklık hakkında yargıda bulunmak, derecelendirilmiş bir skala üzerindeki cıva sütununda meydana gelen genleşmeyi ölçmektir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Sıcaklığın ölçülebilir, nesnel, bir durum olduğu hâlde
insanlar tarafından öznel algılandığı | |
İnsanların kendini çok uzağında zannetmesine rağmen
bilimin hayatımızın içinde olduğu | |
Termometrenin icat edilmesinin ardından geçen uzun
süreye rağmen hâlen gelişmediği | |
İlkel düzeydeki kimi termodinamik araçların gelişmemesinin bilimsel geçerliği kanıtladığı | |
İnsanların sıcaklığı ölçmeyi başarmasının ardından dünyaya daha farklı yaklaştığı
|
Soru 2 |
Çok kez mutluluk yönünden hayvanlara imrendiğimiz için üzüntülerimize üzüntü katıyoruz. Oysa mutluluk bakımından da olsa önce bir ayrılık var hayvanlarla aramızda. Köpek, insandan daha iyi koku alır; fil daha çok ağır kaldırır; at daha hızlı koşar; yılan daha güzel sürünür. Bütün bu tek tek yetiler belirli hayvan türlerine daha baştan içgüdüyle verilmiştir. İnsan için durum bambaşka ama. Bir insan başarısı olarak ortaya çıkar mutluluk.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
İnsan diğer canlılardan farklı olarak doğuştan yetilerine
güvenmek yerine mutluluk için çaba sarf etmek zorundadır. | |
İnsan diğer canlılar gibi hayatta kalmak için çeşitli yetilerle donatılmıştır ve bunları sonuna kadar kullanır. | |
İnsanlar daima hayvanların doğuştan gelen yetileriyle yetinebilmelerine, başkalarına ihtiyaç duymamalarına
imrenmiştir. | |
Doğan tüm canlılara ayırt edici, kendilerine özgü özellikler verilmiştir. | |
Sürekli mutluluğu aramak insanı yıpratmasına rağmen aynı zamanda hayatta kalma motivasyonudur. |
Soru 3 |
(I) Uzun bir zaman boyunca, çağdaş uygarlığın Roma ve Grek uygarlıklarının hediyesi olduğuna inanıldı. (II) 1799’da Mısır hiyeroglif yazısının deşifre edilmesi ve bunu izleyen arkeolojik uğraşlar, Yunan uygarlığından çok önceleri Mısır’da var olmuş daha yüksek bir uygarlığın varlığını ortaya koydu. (III) MÖ 3000’lere uzanan bu uygarlık, Helen uygarlığından 2000 yıl daha eskiydi. (IV) Sonraki dönemlerde yapılan arkeolojik kazılar, Hititler gibi başka uygarlıkların da varlığını ortaya koydu. (V) Sonunda anlaşıldı ki MÖ 5. yüzyılda, olgunluğuna erişen Yunan düşüncesi kökenini daha eskilerden alıyordu: Mısır, Anadolu (Küçük Asya) ve Mezopotamya.
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir?
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
Soru 4 |
Zaman kavramı benim için önemli. Yazdığım her şeyde zamana özel bir yer ayırırım. Bu kavram benim romanlarımda mutlaka bir etkinliğe sahiptir. Zamanın kullanılmadığı durumlarda bile zamanın bir etkinliğe sahip olduğu su götürmez bir gerçektir. Son romanımda zaman, yine etkin hâliyle gözlenebiliyor; dahası bu romanda bir kimliğe sahip kahramanlar gibi zaman da bir kahraman. Bu yüzden, zaman kavramının bu romanımda özel bir işlenişi olduğu söylenebilir.
Bu parçada özellikle üzerinde durulan aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada özellikle üzerinde durulan aşağıdakilerden hangisidir?
Yazarın kimi eserlerinde zamanı önemsemediği | |
Yazarın romanlarında zamanı başarıyla kullandığı | |
Yazarın bilinçli olarak zamanı kullanmaktan kaçındığı | |
Zamanın yazarın romanlarında önemli bir yer tuttuğu | |
Yazarın zamanı kullanış biçiminin diğer yazarlardan farklı olduğu |
Soru 5 |
(I) Her ortamda aynı biçimde konuşmadığımız, aynı sözcükleri kullanmadığımız bir gerçektir. (II) Evde konuştuğumuz dil başka, sokakta konuştuğumuz dil başkadır; kahvede konuştuğumuz dil başka, sınıfta konuştuğumuz dil başkadır. (III) Aynı gün hatta aynı saat içinde, dört beş dil düzlemi arasında gidip geldiğimizi hepimiz kişisel deneyimlerimizden biliriz. (IV) Bundan daha doğal bir şey yoktur. (V) Hekim herkese hekimlik diliyle seslense hiçbir hasta çalmazdı kapısını.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce, hangi cümlede verilmiştir?
Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce, hangi cümlede verilmiştir?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
Soru 6 |
Deney bir gözlem biçimidir. Olgu bulma işlemi olarak deney kuşkusuz sıradan bir gözleme göre daha kesin, daha düzenli, amaç ve sınırları daha belirgin bir işlemdir. Ne var ki koşulları iyi hazırlanmış bir gözlemi de deney gibi, daha kesin, daha düzenli, amaç ve sınırları daha belirgin hâle getirmek olanaksız değildir. O hâlde, iki işlemi ayıran farklar nelerdir? Temel sayabileceğimiz farklardan biri olgulara yaklaşımda kendini gösterir. Gözlemde doğanın akışına müdahale olmadığı hâlde, deney böyle bir müdahaleyi içermektedir. Gözlemci olup bitenleri izler, aradığı olguların ortaya çıkmasını bekler; deneyci ise olguların kendi akışları içinde ortaya çıkmalarını beklemeksizin, belli koşullar altında yapay olarak onları üretme yoluna gider.
Bu parçada asıl olarak aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmuştur?
Bu parçada asıl olarak aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmuştur?
Deneyin bir gözlem biçimi olduğu | |
Deneyin doğaya müdahale edilerek gerçekleştiği | |
Deney ile gözlem arasındaki farklar | |
Deneyde doğadaki olguların yapay yoldan üretildiği | |
Deneyde amaç ve sınırların gözlemden daha belirgin olduğu |
Soru 7 |
Doğa yürüyüşü denince aklımıza hemen “trekking” sözcüğü geliyor ama trekking, yüksek irtifada, organize ve kamplı olarak yapılan yürüyüşlere verilen ad aslında. Trekking; yürüyüş
parkurunun zorluğu, sırtta taşınan malzemelerin ağırlığı ve çadırda gecelemek gibi nedenlerle günlük doğa yürüyüşlerine göre çok daha zor. Trekking, başlı başına bir spor dalı olmamakla beraber dağcılığın ilk adımı olarak görülüyor. Günübirlik doğa yürüyüşlerini ise hiking diye adlandırmak gerekiyor.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmuştur?
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmuştur?
Doğa yürüyüşünün yararları | |
Doğa yürüyüşünün türler | |
Doğa ile iç içe olmanın gerekliliği | |
Doğa yürüyüşünün zorlukları | |
Doğa sporlarının amacı |
Soru 8 |
Ortada bir gelenek varsa, bir geleneğe bağlıysan anlamlıdır yenilikçilik. Değişim ancak bir geleneğin içinde gerçekleşebilir. Gelenekten beslenirsin ama gerekirse geleneğe direnir, başkaldırırsın ve bunun sonucu olarak gelenekte bir değişim yaratmışsan getirdiğin yenilik bir değer taşır. Bu durumda da getirdiğin yenilikle aynı zamanda geleneğin bir parçası hâline gelirsin.
Bu parçada yenilikçiliğin hangi yönü üzerinde durulmuştur?
Bu parçada yenilikçiliğin hangi yönü üzerinde durulmuştur?
Tarihin hangi dönemlerinde ortaya çıktığı | |
Anlamlı ve değerli olmasındaki koşulun ne olduğu | |
Gelenekçilikten hangi bakımdan ayrıldığı | |
Gerçekleştirdiği değişimin nasıl anlaşılacağı | |
Belirli kişilik özelliklerine sahip kişilerce gerçekleştirildiği |
Soru 9 |
Toplum içinde duygusal görünmemek çok zaman genel bir tutum. Başkalarının yanında ağlamaktan çekinen çok insan var. Ağlamak çok zaman güçsüzlük sayılır. Oysaki ağlamak şifadır. Ağlamaya başladığımız anda gözyaşlarımızla birlikte içimizde birikenler boşalmaya başlar ve tüm bedende bir rahatlama oluşur. Ağlarken nefes açılır, göğüs kafesine daha fazla oksijen dolar, tüm sinir sistemi dengesini bulmak için harekete geçer. Ağlamak üstü örtülmemesi gereken olumsuz duyguları etkin bir şekilde sağaltabilir. Üstelik gözyaşlarını cesurca bıraktığında seni gerçekten seven biri koşa koşa gelip sana sarılır.
Bu parçada genel olarak aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmuştur?
Bu parçada genel olarak aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmuştur?
Ağlamanın sebepleri | |
Ağlamanın yararları | |
Ağlamanın olumlu ve olumsuz yönleri | |
Duyguları saklamanın gereksizliği | |
Gözyaşının fizyolojisi |
Soru 10 |
Bundan böyle hiç kimsenin yaşamını anlatan yapıtlar yazmayı düşünmüyorum. Çünkü gerçekten boşa kürek çekiyorum. Bilgi toplamak için konuştuğum her insan, her söylediğini kitapta görmek istiyor; göremeyince de sinirleniyor. Oysa bu bir biyografik roman, bir mahkeme tutanağı değil.
Bu parçada biyografik romanların hangi özelliği vurgulanmak istemiştir?
Bu parçada biyografik romanların hangi özelliği vurgulanmak istemiştir?
Yaşam gerçeğini bir bütün olarak yansıttığı | |
Kişinin yaşamıyla ilgili ayrıntıların yazarca seçildiği
| |
Yaşamını anlattığı kişiyi yargılamaması gerektiği
| |
Anlatılanların bütünüyle kurgusal olduğu | |
Gerçeği çarpıtmadan dile getirdiği
|
Soru 11 |
Günümüz eleştirmenlerinin çoğu, bir yapıtı nasıl değerlendireceğini bilmiyor. Romanı, şiiri, öyküyü aynı bakış açısıyla değerlendiren o kadar çok eleştirmen var ki. Oysa hiçbir yapıt, tür özellikleri dikkate alınmadan değerlendirilemez. Her türün tekniği farklı, amaçları ayrıdır. Romanın uzunluğuna bakıp öykü yazarını kısa yazdığı için suçlamak doğru olur mu? Eleştirmenlerin çoğu, herkese aynı ölçülerde elbise dikip giydirmeye çalışan bir terziden farksız ne yazık ki.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmuştur?
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmuştur?
Romanın ve şiirin aynı bakış açısından eleştirilemeyeceği | |
Edebiyat türlerinin her birinin kendine özgü özellikler taşıdığı | |
Hiçbir eserin tür özelliği dikkate alınmadan eleştiri konusu yapılamayacağı | |
Romanın uzunluğuna bakıp bir öykünün kısalığını eleştirmenin yanlış olduğu | |
Çoğu eleştirmenin, eserleri türlerine göre eleştirecek bakıştan uzak olması |
Soru 12 |
Bitkisel hayat bilindiği gibi, şuurunu kaybetmiş ve hayati fonksiyonları en aza inmiş hastalar için kullanılan tıbbi bir terimdir. Peki, doktorlarımız neden bugüne kadar hayvansal hayat dememişlerdir de bu terimi kullanmışlardır? Bitkiler canlı varlıklardır ama onların hayvanlar gibi karşılaştıkları her etkiye karşı bir tepki verme yetenekleri yoktur. Örneğin siz bir kedinin kuyruğunu koparamazsınız çünkü kopardığınız takdirde kedi sizin yapmış olduğunuz etkiye karşı bir tepki gösterecektir. Oysaki bir bitkinin çiçeğini kopardığınızda ya da onun canını yaktığınızda o size herhangi bir tepki vermeyecektir. İşte bu tepkisiz yaşam biçimine bitkisel hayat adı verilmektedir. Koma durumundaki bazı hastalar için “Bitkisel hayata girdi.” cümlesinin kullanılmasının nedeni budur.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
Bitkisel hayat sözünün tıbbi bir terim olarak anlamı nedir? | |
Bitkilerle hayvanlar arasındaki temel farklılık nedir? | |
İnsana en yakın canlı türü bitkiler mi, hayvanlar mıdır? | |
Koma durumu için niçin “bitkisel hayat” sözü kullanılıyor? | |
Bitkisel hayat, bilinç kaybı ve tepkisizlik mi demektir? |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
12 tamamladınız.
Sınavı bitirdikten sonra mutlaka bizim için yorum kısmından geri bildirim yapmayı unutmayınız. Sorular nasıldı, kaç doğru yaptınız, hatalı soru var mıydı, test seviyesi nasıldı? yorum kısmından bizlere bildirmeyi unutmayınız