Deyimler ve Atasözleri Test Çöz

I. Borç yiğidin kamçısıdır.
II. Borç ödemekle, yol yürümekle tükenir.
III. Borcun iyisi ver, kurtul; derdin iyisi öl, kurtul.
IV. Borç iyi güne kalmaz.
V. Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır.
Yukarıdaki atasözlerinden hangisi konuya bakış açısı yönünden diğerlerinden farklıdır?

Sinizm ekolünün kurucusu Yunan filozof Diyojen bir fıçıda yaşardı. Büyük İskender güneş altında dinlenmekte olan Diyojen’i ziyarete gidip onun için yapabileceği bir şey olup olmadığını sorduğunda Diyojen, o hiçbir şekilde itiraz edilemeyen cevabını vermişti: “Sizden istediğim tek şey kenara çekilmenizdir. Bunu yaparsanız güneşime mani olmazsınız ve bana vermeniz mümkün olmayanı, benden almamış olursunuz.”
Bu parçada İskender’e verilen yanıtı anlamca karşılayan en uygun söz aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

Atasözleri uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olan kalıplaşmış ifadelerdir. (I) Kimi atasözleri toplumsal olaylara ilişkin bir yargı ortaya koyarken (II) kimi atasözleri de tabiat olaylarının nasıl olageldiklerini belirtir. (III) Bir inanışı yansıtan atasözleri olduğu gibi (IV) âdet ve gelenekleri bildiren atasözleri de vardır. (V) Bazı atasözlerinin de doğrudan öğüt verdiği görülür.
Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşağıdakilerin hangisi örnek gösterilemez?

(I) Simon, oldukça fakir bir insandı. (II) Bu nedenle, ailesiyle birlikte küçük bir barakada yaşıyor, ekmeğini ayakkabıcılık yaparak kazanıyordu. (III) Malsız mülksüz bir adamdı; işi fazla para kazandırmıyordu ve geçim zorluğu içindeydi. (IV) Kazandığı, ancak karınlarını doyurmaya yetiyordu. (V) Kendilerine kışlık elbise alacak imkânları yoktu, bu nedenle, çetin geçen kış mevsimi süresince karısıyla, koyun derisi bir kürkü ortak kullanmışlardı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde deyime yer verilmiştir?

I. Altın ateşte, insan mihnette belli olur.
II. Altın yere düşmekle pul olmaz.
III. Altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz.
IV. Altın eli bıçak kesmez.
V. Altının kadrini sarraf bilir.
Yukarıdaki atasözlerinin hangileri, anlamca birbirine en yakındır?

(I) Kaynanam, konağın girdisini çıktısını takip eder; kimseye göz açtırmazdı. (II) Vakitli vakitsiz tutar türlü siniri olduğu için herkes onun eşref saatini kollar, sair zamanlarda ona görünmemeye çalışırdı. (III) Alavereden dalavereden nefret ederdi. (IV) Hesapsız kitapsız bir harcama yapıldı mı burnumuzdan fitil fitil getirirdi. (V) Böyle zamanlarda kaynanamın önünde olup da sustaya durmuş köpekler gibi hışmından titremeyen kimse yoktur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ikileme deyimin içinde yer almıştır?

Beklemelisin yavrum. Tıpkı bir tohumun başını dünyaya çıkarmadan önce güneş dönencesini beklemesi ve o zamana kadar toprağın altında uyuması gibi senin içinde de sözcüklerin doğup olgunlaşması için beklemelisin.
Bu parçada verilmek istenen mesajı karşılayan en uygun atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

(I) Musa Efendi, müşterisi olmadığı zamanlarda bile boş durmazdı. (II) Ya kutu dizilerinin tozunu alır, etiket yazılarını tazeler ya da kendine sezdirmeden değiştirilen eşyaları, durmaları gereken yerlere yerleştirirdi. (III) Buralarda el atması gereken bir bozukluk yoksa kahverengi aktar paket kağıtlarından bir tabaka çeker, aynı boyda dikkatle bükerek keser, aynı titizlikle paket kağıdı kutusuna yerleştirirdi. (IV) Bütün boş vakitlerini küçük dünyasının huzur bozan düzensizliklerini yoluna koymaya da harcamazdı elbette. (V) Öteki esnafın namaza gittiği ve çarşıya göreli bir durgunluğun çöktüğü saatlerde, sağındaki kerevet minderine yerleşir, az ötedeki rafta dizili duran iri, el yazması ya da taş basması ciltlerden birini okurdu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde deyim kullanılmıştır?

(I) Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. (II) Herkesin bunda bir payı bulunur ve herkes onu bilir ama pek az kimse bu konuya kafa yorar. (III) Çoğu kimse onu olduğu gibi benimser ve ona asla şaşırmaz. (IV) Bu büyük sır, zamandır. (V) Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır ama bunlar hiçbir şey ifade etmez.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde deyim vardır?

(I) Emektar paltomu giydim, şemsiyemi aldım ve evden çıktım. (II) Sağanak yağmurluydu hava ve dışarıda kimsecikler yoktu. (III) Eteklerini başlarına kaldırmış birkaç köylü kadınla şemsiyelerini açmış bir iki kişiyi saymazsak tabii. (IV) Soylu olarak bir tek benim gibi bir memur arkadaş ilişti gözüme. (V) Tam bir kavşakta rastladım ona.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde deyim vardır?